Last updated on September 19, 2020
Rhythmbox gerçekten çok rahat bir müzik çalar. Ama o da ne? Irmak sıkılmış.. Ubuntu Yazılım Merkezi’nde Bangarang isimli player gözüme takıldı. Bir kere de düzgün çalışan programlar beni bulsun, yok arkadaş.
Bangarang is unable to access the Nepomuk Semantic Desktop repository. Media library, rating and play count functions will be unavailable.
KDE işte..
Nepomuk nedir bilmiyorum ki, Synaptic‘ten arattım buldum, yükledim. Hayır, çalışmıyor. Sanırım KDE programlarını GNOME üzerinde çalıştırmak konusunda zorluyorum inatla. Ama zorlamamalıyım. Komik olan depodaki programın çalışmaması sanırım. Derlesem ne eksik anlıyorum en azından ama kurulum sonrası çıkan bir hata kutucuğu yararlı olmuyor. Neyse lanet edilip yeni player arayışına devam edilir.
2. durak Bluemindo, çok hafif. Hatta fazla hafif bile denilebilir. İkonu hoş ama. Direkt concentration camp‘i yani WC dilinde D: sürücümü ekletti bana. İçinde kayboldu ve kapandı birden bire. Bir süre kullanacağım bakalım ne derece iş görür.
3. denemem Decibel Player arşivimi görünce derhal çöktü. Klasör yerine dosya eklemekten bahsediyor utanmadan. Ağlata ağlata yükledim arşivin bir kısmını. Gerisine uğraşamayacağım bir süre daha. Bir kaç eklentisi var, last fm scrobber şarkı çalınca kimlik soruyor(muş). Tag’ler düzenlenmiyor. Tag editing şekilli açıklamaların değerini anladım bir anda.
Ve sonunda istediğim player belirdi.
gmusicbrowser.
Gtk+ candır, canandır, canımdır.
Merak edilirse mutlaka denensin, buradan buyrun hatta.
Nepomuk Kde4’ün nerdeyse temel bileşeni denebilir, Kde 4.6 ile nerdeyse tüm varsayılan gelen Kde programları bu servis ile ilişkili olarak çalışacak ama Gnome üzerinden bir programı kullanmak için Nepamuk gerekiyorsa uzak durmak lazım.
GTK üzerinde olmasa da Qt üzerine inşa Clementine’i tavsiye ederim. Amarok 1.4’un port edilmiş ve hala geliştirilmekte olan bir oynatıcı. Ayıca xine-lib yerine gstreamer kullandığı için Gnome masaüstünde de temel kodekleri kullanacağından fazla bağımlılığı yok. Ubuntu depolarında mevcut değil henüz ama hem http://code.google.com/p/clementine-player/ burdan hem de launchpad deposu ekleyerek deneyebilirsin.
Kararlı sürüm: https://launchpad.net/~me-davidsansome/+archive/clementine
Dev. sürüm: https://launchpad.net/~me-davidsansome/+archive/clementine-dev
Teşekkür ederim yorumunuz için. QT?
Yanıt benden değil RMS’den gelsin (ÖZGÜR YAZILIM, ÖZGÜR TOPLUM)
<<1996 ila 1998 yılları arasında, Qt olarak adlandırılan özgür olmayan başka
bir Grafiksel Kullanıcı Ara Yüzü (GUI) araç-kiti kütüphanesi özgür yazılım ko-
leksiyonunda (masaüstü KDE) kullanıldı.
Özgür GNU/Linux sistemleri KDE’yi kullanmadı çünkü bu kütüphaneyi kulla-
namazdık. Ancak, sistemlerine özgür yazılımın eklenmesi konusunda duyar-
lı olmayan bazı ticari GNU/Linux sistem dağıtıcıları, sistemlerine KDE’yi ek-
ledi, daha fazla özelliğe ancak daha az özgürlüğe sahip bir sistem ürettiler.
KDE grubu, daha fazla sayıda programcının Qt’yi kullanmasını destekledi ve
milyonlarca yeni “Linux kullanıcısı” bununla ilgili bir problemin var olduğu fik-
rine inanmadılar. Bu durum korkutucu görünüyordu.
Özgür yazılım topluluğu probleme iki şekilde yanıt verdi: GNOME ve Harmony.<<
An itibariyle Ubuntu üzerinden yazıyorum. Ama tamamen özgür bir işletim sisteminin destekçisiyim. gNewSense kadar temiz kalmalı aslında tüm işletim sistemleri. KDE'de kurdum denedim. Yine de hep aklımın bir köşesinde kaldı sevgili Stallman'ın cümleleri.
Evet eskiden durum aynen yukarda yazdığı gibiydi ama artık bugun QT kütüphaneleri GPL3 ve LGPL lisansına sahip.
Bugün RMS Kde ve Qt’den çok Gnome ve bünyesinde geliştirdiği Mono porejesini eleştiriyor lisans problemlerinden dolayı.
O yüzden en az Gnome/Gtk+ kadar rahat bir şekilde Kde/Qt uygulamalarını kullanabilirsin.
http://gokmengoksel.com/2010/10/qt-ya-da-gtk-ne-dersin/
Temiz bir anlatım olmuş ve yazanın da dedi gibi daha da uzayabilirdi. GTK+ ya da/ve QT her zaman benim sistemimde bulunuyor. İkisininde üzerine inşa vazgeçemeyeceğim yazılımlar var;
GTK2: firefox, pidgin, gimp, griffith, easytag
QT: smplayer, amarok
Bazı atesli fanlarının ettiği kavgaların aksine ikisi birbirinin rakibi değil tamamlayıcısı konumda. İki kütüphane de özgür bir masaüstünün vazgeçilmez öğeleri oldular artık.
Yorumlarınız ve bilgilendirmeleriniz için teşekkürler.
Şahsen QT benim sistemime yaklaştırmak istediğim bir kütüphane değil. Ateşli fan ve kavga noktasına getirmeyeceğim elbette, forumlarda uzayıp giden Windows-GNU/Linux kapışmaları kadar gereksiz. Biraz tercih meselesi olarak bakmak lazım bu konuya. Biraz da alışkanlık. Kimseye neyi neden kullandığını sormakla ya da eleştirmekle ilgilenmiyorum. Ama benim seçimim bu yönde olmayacak.
++Mono projesine ne olduğunu öğrendiğimden beri karşıyım. Burada da bir kaç kez dile getirdim. Hatta bu nedenle bayıldığım Gnome-DO ve hayran olduğum Banshee silindi sistemimden.
Dediğim gibi tercih meselesi ve ben tercih etmeyi reddediyorum:)
Konu tercih noktası ise zaten orda söz biter :). Ve eğer ilerde Kde düşünürsen kötübir haberim var Kde5 için topran QT üzerinden devam etmeyi tartışıyorlar. Zaten oldukça yerleşim bir durumu vard ama artık temel kütüphanesi olma noktasında Kde için ciddi ciddi tartışılıyor ve büyük ihtimalle de oyle olacak gibi.
Bir de GTK Xserver ilişkisi var, ozellikle Ubuntu kullandığın için biraz üzerinde durman da fayda var. Ubuntu Weyland’a gecmeyi düşünüyor, bilmiyorum nasıl halledecekler ama maillistleri falan baya sorun yasadıklarını yazıyor GTK’nin Xserver bagımlılıgı noktasında.
BugünArchlinux depolarına girince dikkatimi çekti ve konuyu hatırlattı tekrar. Bir göz atmak istersin belki GTK tabanlı başk bir muzik oynatıcı daha. Bir göz at istersen.
http://pragha.wikispaces.com/
Sempatik görünüyor, akşam deneyeceğim.
Teşekkürler:)
.deb paketi inmedi ben de dedim neyse derlerim tatlı tatlı.
Yaklaşık yarım saat sadece bağımlılıkları bulmakla geçti.
Üfürüp durduğum sevimsiz kütüphanelerden bilerek ya da bilmeden onlarcasını soktum sistemime.
Görünümü
http://susuzirmak.files.wordpress.com/2011/01/screenshot.jpg
şekilli.
Catafalque’dan geliyor Lust and Innocence, Linux kullana kullana sabır taşı kesilenlere:)
deb paketi bende sorunsuz iniyor ama sadece 32bit varmış, lakin 64bitlerde de derlenip kullanılabiliyor(Debian paketinden bahsediyorum).
Ayrıca getdeb deposunu ekleyerek derlemek derdinden kurtulabilirsin Ubuntu için de.
Ayrıca önceki yazılarına da baktım hep zor yolu seçiyorsun depoda olmayan yeni bir yazılım için. Her ne kadar işin detayını ogrenmek adına guzel bir yol ama dediğin gibi sabır tasını catlatır hele ki Ubuntu gibi kimi bagımlılıkları katı olarak sınırlayan bir dağıtımda.
Debian paketi bende çalışmadı. İndi ama çalışmadı. Doğru ifade edememişim sanırım.
Getdeb bir ara sıkıntı çıkarmıştı, o ara sildim depolardan. Daha da eklemedim, nasılsa çok fazla ihtiyacım olmadığını düşünerek. Aslına bakarsanız bu kadar eziyetli olacağını tahmin etmemiştim derlemenin. Mutlaka bir kaç eksik bulunacağından emindim ama ardı arkası kesilmedi bu sefer. Aslında Wiki’de yazıyormuş dikkat etmemişim.
libgtk2.0-0 libdbus-glib-1-2 flac libao4 libmad0 libnotify1 libsndfile1 libvorbis0a libsqlite3-0 libmodplug0c2 libcdio-paranoia0 libcddb2 curl libid3tag0 libtagc0 libtag1c2a libtag-extras1
Hiç biri yoktu sistemimde, her seferinde şu yok o yüzden yapamadım, bu yok kuramadım, o da yok, diğeri de, öbürü de diyen terminalin talimatları ile yükledim hepsini. Tek tek..
Bir kere terminali açmış ve uğraşmaya başlamışken yarıda bırakmak da istemedim. En son olmuyor işte dedim ve surat astım. Ve bundan tam olarak 20 saniye sonra kurulum tamamlandı. Bıraksayım sinir olacaktım açıkçası. Yani sabır ve inat şekilli iki duygu arasında gidip geliyorum ki inadım sabrımın sınırlarına ulaşmaya zorluyor beni.