Press "Enter" to skip to content

Camelyaf Takviyeli Python

susuzirmak 1

Bize bir zaman Matlab anlatılmıştı. 1. sınıftaydım. Hoca tahtaya bir şeyler yazardı, aynısını bilgisayara geçirirdik. Enter tuşuna bastığımızda o her neyse çıkması gerekirdi. Hızlı yazıyor olmanın dezavantajıyla ilk ben söylerdim hep.

“Hocam çıkmadı..”

“Nasıl çıkmaz?!”

Yanıma gelip bir ekranıma bir tahtaya bakardı uzun uzun. Sonra bir harfi ya da satırı yanlış yazdığımı söylerdi. Tahtadakinin de yanlış olduğunu gösterirdim. Gider düzeltirdi. Bir de utanmadan sitem ettiğini hatırlıyorum “Yanlışı görmüyor musunuz, düzeltsenize!” şeklinde.

Bir zaman da Fortran gördüm. Ama o daha komikti. Çünkü tüm dersi sınıfta işledik. Kadın yazdı tahtaya tek kelimesini anlatamadan. Ben kitap okudum çoğunlukla. Sınavda %50 Autocad %50 Fortran sorusu sordu. Autocad kısmını tam yaptım, Fortran’a bir harf bile yazamadım. Öyle geçtim ben o dersi.

Uzun uzun formüllerini ezberlediğim sıkıcı Hidrolik dersinden bir soru

3000 m uzunluğunda 400 mm çapında bir boru hattı ile 250 lt/s debi iletilecektir. Boru malzemesi CTP(C=150)’dir. Sistemde sürekli yük kaybının %10’u kadar yerel yük kaybı bulunuyorsa η=0,8 için gerekli pompa gücünü bulunuz.

irmak@irmak-laptop:~$ python
Python 2.6.4 (r264:75706, Dec  7 2009, 18:45:15)
[GCC 4.4.1] on linux2
Type “help”, “copyright”, “credits” or “license” for more information.

>>> D=0.4

>>> Q=0.25

>>> C=150

>>> S=(1.626/D)**4.87*(Q/C)**1.852

>>> print S

0.00662199368795

>>> L=3000

>>> hK=S*L

>>> print hK

19.8659810639

>>> hT=1.1*hK

>>> print hT

21.8525791702

>>> N=1000*Q*hT/(0.8*75)

>>> print N

91.0524132093
Kağıt üzerinde çözümü 4 satır sürer. Ama biraz daha fazla değişken eklendiğinde, zaman kaybı ve hata payı faktörleri göz önünde bulundurulduğunda hangisi daha pratik? Her şeyi formülize etmeyi başarmışız. Yine de hala sayfalar tutan cevap kağıtları veriyoruz sınavlarda. Üstelik gerçek hayatta karşılığı olmayan hesaplar bunlar. Teoriyi es geçmekten bahsetmiyorum. Sadece bunu dijital ortama entegre etmede bu kadar geri kalmamız ve bunu ısrarla devam ettirmemiz bana göre çok anlamsız. 3 saatlik “Çelik Yapı” sınavlarına girdiğimi hatırlıyorum. Onlarca sayfaydı cevap kağıdım. Ama Türkiye bu sektörde neredeyse yok denebilecek kadar geridedir. Yaptığımız imalatların çoğu yurtdışında üstelik. Biz kendi kendini betonarmeye mahkum etmiş bir ülkeyiz. Elbette bunun ekonomik nedenleri yadsınamaz. Ama gelişime ayak uydurmada ve yeni fikirlere adapte olmada çok yavaşız.

Potansiyele ya da daha açık söylemek gerekirse yeterli kabiliyet ve zekaya sahip olmadığımızdan değil. Bir mühendislik fakültesinde iki bilgisayar programını bile adam gibi öğretebilecek heveste ve duyarlılıkta eğitimcilere sahip olmadığımız için bu noktadayız. Her şey göstermelik, zaman geçirmek için yapılıyor. Dünyadaki bilimsel gelişimleri uzaktan izlerken biz hep yerimizde sayıyoruz. Çok karamsar ve acımasız olduğum düşünülmesin. Sabah “Ahşap Yapı” dersine gittim, 3 saat ahşap malzemenin öne çıkan güzel özelliklerinden bahsetti hocamız. Sonra betonarme evlerimize geri döndük. Tinerciler yakmış diye üstü kapatılan sabotajları düşünüyorum. Organik malzemeye, doğayla uyuma ve dolayısıyla farkında olmadan kendimize düşman yapılaşmalarımız, standartların dışına çıkmayı başaramayan yenilikten uzak eğitim sistemimiz..

-Bitt-

  1. Bi yerden başlamışsın bile bunu okuyanların bile aklına yeni fikirler gelicektir aslında ,
    İnandığın konuda elinden geleni yapmak her insanın asli görevi bana kalırsa ya da öyle olmalı ;
    “Sokakta tinercilerin ahşap evi yakması”
    “” tırnak içinde yazılan şey o kadar sinir bozucu ki tincerciler çocuk ahşap evler tarihi eser ,
    Peki buna neden olan ne ?
    Bu sorumsuzluğun sorumlusu cevabını bildiğimiz şey ve bunda hepimizin payı var ;
    Bana fazla tepkisiz bir toplummuşusuz gibi geliyor ,
    Velhasılı
    Bu güzel yazı için teşekkürler 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *