Last updated on September 6, 2020
Niye böyle oldu bilemiyorum. Ama aslında adam gibi Iso indirmişken kafamda bir soru işareti belirmesi bunu hak ettiğimi gösterir. Neymiş efendim hiç denenmemiş ya hadi bu kez de upgrade edilsinmiş.
Bildiğin acı çektirdi. 10 saat falan sürdü, ben aralarda uyudum uyandım. O hala çırpınıyordu. Zor doğum yani bu..
Aman da aman neler olmuş!! diyemiyorum yine. Ama şu bi gerçek ki Ubuntu‘dan ileride muhteşem hamleler görmek olası değil. Neyse ki mucizelerle dolu bi telefonum, hareketli bir iş yaşamım ve güzel kitaplarım var.
Sevgili ekran kartım ATI‘ nin bir darbesi midir yoksa Ubuntu‘nun bana son numarası mıdır bilemedim. Ama GNOME aç diyorum ekran çarpılıyor, Classic diyorum kararıyor, Hard diyorum daralıyor:) Gerçekten sinirlerimi alt-üst etti. Sonunda upgrade neymiş insan gibi patlat sda6 temizlensin, kur temizden dedim. Ve yarım saat sürdü-sürmedi o sevdiğim ses ile açıldı bilgisayarım.Beğendim mi? Kesinlikle hayır.
Daha mı kullanışlı? Benim için değil.
Alışılır mı? Mecburen.
Stockholm syndrome? İmkan dahilinde değil:)
Günün büyük kısmı Windows ile geçtiği için geç saatlerde de olsa bir GNU/Linux dağıtımında turlamak bana her şeye rağmen keyif veriyor.
Ek olarak başkaları nasıl hissediyor bilemem ama ben
“Öldüğüne de, gittiğine de sevindim.”
Yerine daha özgürlükçü insanların doğması ya da gelmesi dileğiyle..