Last updated on September 19, 2020
On sene sonra kürkçü dükkanına tekrar merhaba diyorum. Maalesef canım bilgisayarım, kara şövalyem ana kartı yanarak emekliye ayrılmak durumunda kaldı. Samsung gitti, yerine bir HP ile devam ediyorum. Ve yine bu aralar çevirilerine yardım ettiğim ilk göz ağrım Ubuntu yüklü içerisinde. Hatta Lubuntu ama ben çok hafif sistem sevmediğim için Gnome ile biraz şekilledim arayüzünü. Asla Arch‘a yüz çevirmiş değilim, sadece bir sürelik dinlenme gibi düşünelim bunu. Bir de bu ara çevirilerden de, yaptığımız denemelerden de fikir sahibi olduğumuz bazı yeniliklerden bahsetmek istiyorum. Aslında fikir şahane. Bir dağıtımda hızlıca kurulan süper bir paketin diğer dağıtıma uyumsuzluğunu ortadan kaldıran bir güç birliği gibi. Birinin adı Snap diğeri ise Flatpak. Şahsen ikisine de bulaşmayı düşünmüyorum çünkü anormal depolama alanına ihtiyaç duyduklarını bizzat gördüm. Çok şatafatlı tanıtımlarına, abartılı övgü yazılarına denk geldim. Tavsiyem denemesini yapıp öyle karar verilmesi. Diskte saçma sapan boyutlara ulaşan uygulamalar gördüm. Şişen bir balon gibi, dikkatle izlenmeli.
Bugün artık konu her ne kadar aynı noktaya geri dönmüş olsam da Ubuntu ve ben.. değil. Geçen 10 senede denediğim çeşitli dağıtımlar, yaşadığım iyi-kötü pek çok deneyim beni şekillendirdi, bana güç verdi. GNU/Linux bana bir öğretmen oldu, sayesinde pek çok eşsiz şey öğrendim.
35 senedir her sene tekrarlıyorum. Bugün de o gün, iyi ki doğdum. Gülerek, eğlenerek, öğrenerek nice senelerimiz olsun birlikte Linux.