Last updated on September 15, 2020
Güzeller güzeli Arduino‘m geldi. Kargoyu haber veren hatun kişi yine panikle “Çin’den paketiniz var” dedi telefonda. Uçarak indim aşağı:)
Hiç bilmiyorum, neyin ne olduğunu nasıl bu kadar yanlış anlayabilir insanlar. Hayır yavrum ortada perfect bi şey yok, salak mısın diyesim geliyordu, demedim. Fona attım müziğimi, kafamı meşgul etmeye uğraştım sadece. Geçen sene bu zamanlar.. Aslında tam dengelenir gibi oluyorum, tekrar beliriyor. Neden? Çok alkol ve boşluk şeklinde geliyor cevabı.
Çok zaman önce okumuştum,
Hoffnung ist in Wahrheit das übelste der Übel, weil sie die Qual der Menschen verlängert.
anlamış gibiydim aslında ama yaşamadan anlaşılmıyormuş.
void loop() //her seferinde belki, acaba, yoksa
Hayır aslında cevap gayet açık, sadece devam edeceksin. Pedalladıkça düşmeyeceksin.
Onu deniyorum, minik adımlarla programlıyorum Arduino‘mu. 5 bantlı dirençleri renk koduna göre ayırabiliyorum artık. Bir de şöyle denesem, acaba böyle ne olacak diye diye eğleniyorum. Aslında bir bakıma tekrar kendime döndüm, merakım, hevesim, heyecanım yenilendi. 2018’e kendime sarılıp gireceğim.
Tam olarak bu şekilde başlamıştı Linux maceram. Motivasyonumun kaynakları pek keyifli olmasa da sonuçları hep iyi ki dedirtti. Neymiş bu Arduino denilirse, buradan incelenebilir.
Bu da benim yorumum olsun:)